I. Ahmed (1590-1617), Osmanlı padişahı III. Mehmed’in oğlu olarak 18 Nisan 1590’da Manisa’da Hândan Sultân’dan doğmuştur. Babasının vefatı üzerine 22 Ocak 1603’te, henüz 14 yaşında Osmanlı tahtına çıkmış ve 14 yıl boyunca padişahlık yapmıştır. Tahta çıktığında Osmanlı Devleti, hem iç düzensizlikler hem de Avusturya ve İran ile süregelen savaşlar ile karşı karşıyaydı. Genç yaşına rağmen I. Ahmed, kararlı bir tutum sergilemiş, devletin iç işleyişindeki aksaklıkları gidermeye çalışmıştır. Özellikle Avusturya ile süregelen uzun Nemçe Savaşları sırasında Kırım Hanı ve müttefiklerinin desteğiyle Tuna üzerindeki Zitvatorok’ta (1606) Osmanlı-Avusturya antlaşması yapılmış, 15 yıl süren savaş sona ermiştir. Bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki ilerleyişinin durduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmiştir. Doğu’da ise İran Şahı Şah Abbas ile yapılan savaşlarda Osmanlılar istedikleri başarıyı elde edememiştir. 1612’de İran ile geçici bir barış sağlanmış, ancak 1615’te iki devlet arasında savaş yeniden başlamıştır. Bu dönemde Anadolu’yu Celâlî isyanları sarmış, Kuyucu Murad Paşa’nın kararlı mücadelesiyle isyanlar bastırılarak halk rahat bir nefes almıştır. I. Ahmed, denizcilikte de önemli başarılar elde etmiştir. Murad Reis ve Halil Paşa gibi komutanlar Türk donanmasına zaferler kazandırmış, Osmanlı denizcilik gücünü pekiştirmiştir. Padişah, savaş ve iç karışıklıklardan ancak başını kurtarabilmiş, 28 yaşında, 1617’de vefat etmiştir. İstanbul’daki Sultânahmet Câmii ve yanındaki türbesine defnedilmiştir. Genç yaşına rağmen devlet işlerinde azimli olan I. Ahmed, saraydaki kadın nüfuzunu sınırlamış, kadınların devlet işlerine karışmasını engellemiştir. Eski Saray’a gönderdiği Venedikli Baffo ve Safiye Sultân gibi siyâsî kadınlar, padişahın karar alma süreçlerinde etkili olmasını önlemiştir. Ayrıca, Osmanlı’daki kardeş katli geleneğini sona erdirerek, ekberiyet ve erşediyet sistemini getirmiş ve kardeşi Mustafa’yı öldürmeyerek önemli bir reform yapmıştır. I. Ahmed, şiire meraklıydı ve Bahtî mahlasıyla eserler yazmıştır. Ayrıca Osmanlı kanunlarını yeniden tertip ettirmiş, hukuki düzenlemelerde devrinin alimlerinin katkısını almıştır. Saltanatında öne çıkan devlet adamları arasında Kasım Paşa, Sokullu Mehmed Paşa, Derviş Paşa, Nasuh Paşa; Cigala-zâde Mahmûd Paşa, Etmekçi-zâde Ahmed Paşa ve Sarıkçı Mustafa Paşa; meşhur alimlerden Şeyhülislâm Sun’ullah Efendi, Hoca-zâde Mehmed Efendi, Muallim-i Sultân Mustafa Efendi ve Ahi-zâde Hüseyin Efendi; maneviyat erenleri arasında Aziz Mahmûd Hüdâyî, Şeyh Abdülmecid Sivâsî ve Cerrah Paşa Şeyhi olarak bilinen Şeyh İbrahim Efendi sayılabilir. Eşleri ve çocukları: Eşleri: Hatice Mahfirûze Sultân (Genç Osman’ın annesi), Kösem Sultân (Mahpeyker Sultân, IV. Murad’ın annesi) ve Fatma Haseki (câriye). Çocukları: Şehzâde Osman II, Şehzâde Mehmed, Şehzâde Murad IV, Şehzâde Cihangir, Şehzâde Hasan, Şehzâde Bâyezid, Şehzâde Kâsım, Şehzâde Süleyman, Sultân İbrahim, Ayşe Sultân, Fatma Sultân, Hân-zâde Sultân, Burnaz Atike Sultân, Şehzâde Orhan ve Şehzâde Hüseyin. I. Ahmed, Osmanlı padişahları arasında genç yaşına rağmen devlet işlerinde azim ve kararlılık gösteren, iç ve dış siyasette önemli düzenlemeler yapan, kardeş katli geleneklerini sonlandıran ve Sultânahmet Câmii gibi kalıcı eserler bırakan bir hükümdar olarak tarihe geçmiştir. TEVHİD-İ EFKAR - KAYNAK - HABER - GAZETE - İÇERİK - Tevhîd-i Efkâr, Tevhidi Efkar, Tevhid-i Efkar