IV. Mehmed (1642–1693) – Osmanlı’nın Avcı Padişahı IV. Mehmed, 30 Ramazan 1051 (2 Ocak 1642) tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası Sultan İbrahim, annesi Hatice Turhan Sultan’dır. Küçük yaşta tahta çıkması ve sarayda geçen çocukluğu, ileride karakteri ve saltanat tarzı üzerinde belirleyici oldu. Sarayda Şâmî Yûsuf ve Şâmî Hüseyin Efendiler tarafından eğitilen Mehmed, henüz yedi yaşında, büyükannesi Kösem Sultan’ın ve devlet erkânının gözetimiyle Osmanlı tahtına oturdu. Bu erken cülûs, onun saltanatının başlangıcında büyük oranda annesi, büyükannesi ve saray ağalarının etkisiyle şekillendi. Saltanatının ilk yıllarında devlet idaresi, Kösem Sultan ve saray ağalarının gölgesinde yürütüldü. Bu dönemde İstanbul’da isyanlar ve ekonomik sıkıntılar gündemi belirledi. Atmeydanı’nda sipahi ve yeniçeri isyanları bastırıldı, Osmanlı donanması Venedik’e karşı zaman zaman başarılar elde etti, fakat yüksek enflasyon ve rüşvet sorunları şehri karıştırdı. Kösem Sultan’ın yönetimdeki etkisi ve saray içindeki iktidar mücadeleleri, küçük padişahın devlet işlerine doğrudan müdahalesini sınırladı. Bu süreçte, ileride Mehmed’in büyük bir tutkuya dönüşecek olan av merakı başlamış oldu. IV. Mehmed’in yetişkinlik döneminde devlet yönetiminde asıl ağırlığı Köprülü Mehmed Paşa ve daha sonra oğlu Fâzıl Ahmed Paşa’nın sadâretleri belirledi. Bu vezîriâzamlar, Osmanlı Devleti’ni içeride ve dışarıda toparlayarak prestijini yeniden kazandırdılar. Girit, Erdel ve Lehistan meseleleri bu dönemde çözüme kavuşturuldu; denizlerde Venedik ve Fransızlara karşı üstünlük sağlandı. IV. Mehmed, çoğunlukla Edirne’de avlaklarda zaman geçirerek saltanatını sürdürdü, İstanbul’a nadiren gelmiş ve yöneticilerinin tavsiyeleriyle devleti yönetmişti. Saltanatının ikinci yarısı, özellikle Viyana bozgunu (1683) ve ardından yaşanan savaşlarla Osmanlı için zorlu geçti. Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rusya ile çok cepheli savaşlar, ülkeyi büyük bir baskı altına aldı. IV. Mehmed’in sürekli av merakı ve devlet işlerine ilgisizliği, asker ve halk arasında hoşnutsuzluk yarattı. 1687’de ulûfelerin ödenmemesi bahanesiyle ordunun ayaklanması ve serdârıekrem Süleyman Paşa’nın öncülüğünde gerçekleşen hareket, IV. Mehmed’in tahttan indirilmesiyle sonuçlandı. Yerine oğlu II. Süleyman geçti, Mehmed ise gözetim altında yaşamaya başladı. 6 Ocak 1693’te Edirne’de vefat etti; naaşı İstanbul’a getirilerek annesi Turhan Sultan’ın türbesine defnedildi. IV. Mehmed, tarihçilerin sıkça “Avcı Padişah” olarak anıldığı bir hükümdar olarak kaydedildi. Saltanatının büyük kısmını av merakına ayırması, genç yaşta tahta çıkmasının getirdiği eğitim eksikliği ve çevresindeki deneyimsiz saray ağalarının etkisiyle açıklanabilir. Bununla birlikte, kişiliği cömert ve iyi kalpliydi; sade giyinir, mazbut bir yaşam sürerdi. Sanat ve müziğe ilgisi, özellikle Edirne’deki saray eğlenceleri ve 1675 şenlikleri sırasında öne çıktı. Hâfız Post ve Buhûrîzâde Mustafa Itrî gibi besteciler onun döneminde faaliyet gösterdi; Ali Ufkî Bey’in Kitâb-ı Mukaddes’i Türkçeye çevirme çalışmaları da IV. Mehmed’in himayesinde gerçekleşti. Tarihî değerlendirmelerde, IV. Mehmed’in saltanatı, Osmanlı Devleti’nin toparlanma süreci ile çöküş döneminin iç içe geçtiği kritik bir dönem olarak görülür. Devlet işlerini genellikle vezîriâzamlarına bırakmış olması, onun şahsî yaşamındaki huzur arayışı ve av tutkusu, Osmanlı tarihinin bu dönemini karakterize eden başlıca unsurlardır. Genç yaşta tahta çıkması, güvenlik ve eğitim eksiklikleri, ailesi ve saray çevresinin etkisiyle devletin asli işlerini üstlenememesi, onun hükümdarlığının belirgin özelliklerini oluşturur. Oğlu II. Ahmed ve II. Süleyman aracılığıyla hânedan devam etti ve III. Ahmed soyundan Osmanlı tahtı sürdü. TEVHİD-İ EFKAR - KAYNAK - HABER - GAZETE - İÇERİK - Tevhîd-i Efkâr, Tevhidi Efkar, Tevhid-i Efkar